Didem Nur Güngören'in durumlar, kitaplar ve şeyler üzerine, yayınlanmış -bazen de yayınlanmamış- muhtelif edebi yazıları... Tarih aralığı da 1999-2010 gibi... Hepsi bir arada temiz temiz...



Çağdaş Sanatın Yeni Çekim Merkezi: İstanbul

Contemporary Istanbul Art Fair Ekim aylarının artık yerleşik hale gelmiş sanat etkinliği.Bu sene kapılarını 16-19 Ekim arasında İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı Rumeli Salonları’nda çağdaş sanat takipçilerine açacak.


Bu yıl üçüncüsü gerçekleştirilecek olan Contemporary Istanbul Art Fair’in bu sene üçüncüsü gerçekleştiriliyor. Fuar bu haliyle Türkiye’de bugüne kadar yapılan en geniş kapsamlı “çağdaş sanat etkinliği”nden biri artık. Hem İstanbul’un kültürel ve sanatsal yaşamını dünyaya açmak için bir fırsat hem de yerel takipçiler için de gündemi topluca değerlendirmek için bir olanak.
Fuarın sponsoru Akbank Private Banking, bu açıdan da sanatla ilgli hareketleri özel sektörün sahiplenmesine de bir yeni örnek; Türkiye’deki güncel sanatın hem üretimi hem de yayılmasını geliştirmesi açısından da önemli bir örnek aslında.

Görece yeni olan fuarın izleyicisi de oldukça kalabalık: bu yıl 50 bini aşkın kişinin ziyaret edeceği öngörülen Contemporary Istanbul’un, sanatseverlerin odak noktası haline gelecek bir çok özel projeye imza atması planlanıyor. Her yıl yerli-yabancı sanatçıların resim, heykel, fotoğraf, yerleştirme, video art ve dijital sanat eserlerine ev sahipliği yapan fuarın bünyesinde bu yılın özel projesi “International Video Screening”. Bu proje farklı ülkelerin sanatçılarının videolarını bir araya getirecek. Fuarın izleyicisi kadar katılımcısı da çok. 90’ı yabancı, 148’i yerli 238 sanatçı fuarda eserlerini satışa sunacak. Ayrıca Contemporary Istanbul bu yıl, sanatçı insiyatiflerine de yer vermekte. İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti’nin desteği ile yürütülen projede genç sanatçılardan oluşan insiyatifler sayesinde ülkemizdeki çağdaş sanatın çarpıcı örnekleri sergilenecek.

Fuarın bu sene bir de özel sunumu var. Burhan Doğançay’ın son dönemde bitirmiş olduğu en büyük ebattaki eseri (2.7 x 5.0 m) ise bugüne kadar Türkiye’de görülmüş en yüksek değerdeki çağdaş sanat eseri olarak izleyicilere 1 milyon USD bedelle sunulacak. Buna ek olarak Akbank Private Banking’in VIP Lounge’ında da Doğançay’ın görülmemiş eserlerine yer verilecek. Bu noktada şunu da hatırlatmak lazım: Burhan Doğançay Türkiye’de ilk defa tek bir sanatçıya odaklanarak kurulmuş müzesi olan ünlü sanatçı, dolayısıyla fuarda sık sık karşımıza çıkacak olan eserlerine özel ihtimam gösterebiliriz.

Türkiye’den Doğançay, Kervansaray, 5533, Hafriyat gibi sanatçı insiyatiflerinin yanı sıra dünya çapında isimleri de Contemporary Istanbul kapsamında görmek mümkün. Türkiye’de artık görmeye alışmaya başladığımız dünya çapındaki sanatçıların eserleri de fuar kapsamında.Üstelik örnekler de sıradan örnekler değiller. Mesela 2007 yılındaki 410 milyon USD tutarındaki satışları ile dünyada 1. sıraya oturan Andy Warhol! Ayrıca Gerhard Richter, Sam Francis, Sigmar Polke, Alen Jones, Tom Wesselman’ın fuarda hangi eserlerinin sergileneceği şimdiden merak uyandırmış durumda. Tony Cragg, Mayumi Okabayashi, Mike Berg, Semiha Berksoy, İnci Eviner, Kezban Arca Batıbeki, Ahmet Elhan gibi adı çağdaş sanatla özdeşleşmiş sanatçılar da bu toplama katılıyorlar.






Contemporary Istanbul’un 3 günlük programı aslında bundan ibaret olmadı, geçtiğimiz ay bu sene ilki yapılan konferans dizis Contemporary İstanbul Dialogues’un konuşmacıları Berlin Sanat Akademisi’nin sanat direktörü Johannes Odenthal, Tagesspiegel gazetesi sanat editörü ve eleştirmeni Nichola Kuhn ile İstanbul Modern Müzesi şef küratörü Levent Çalıkoğlu’ydu. Konferans ve akabinde gerçekleşen panelde, dünyadaki ve Türkiye’deki çağdaş sanat ortamı her yönüyle tartışıldı. Fuarın diğer etkinliği ise Sotheby’s Art Institute tarafından The Sofa Hotel’de genç koleksiyonerlerin eğitimini hedefleyen bir seminer; bu proje de etkinlik programı içinde yer almakta.


Bu haliyle Contemporary İstanbul sanat ortamının oldukça renli olan Ekim ayının ortasına yerleşiyor. İstanbul’daki başta Dali ile Sabancı Müzesi ve İstanbul Modern olmak üzere müzelerde yer alacak oldukça önemli sergilerin, Tasarım Haftasının, Akbank Caz Festivali’nin Contemporary Istanbul’un tarihleriyle örtüştüğünü görüyoruz. Bu açıdan İstanbul’un sanat platformunun dünyanın önemli metropollerinden artık geri kalır bir yanı olmadığını teslim etmek durumundayız. Burada artık her türden kalitede ve her çeşit beğeniye hitap eden sanat hareketi mevcut, kaçırmamak gerek.



“Contemporary Istanbul Art Fair”

Hiç yorum yok: